Muhsin Şener Rotating Header Image

Liseler Dört Yıl Oldu.

8 Haziran 2005 Çarşamba günü  Eğitim Bakanı  Sayın Çelik TV ekranlarından  Türkiye’de Liselerin dört yıla çıkarıldığını, bu konudaki Talim ve Terbiye Kurulu Kararını  bugün imzaladığını  açıkladı.

Artık Liseler  AB ölçütlerine uygun  bir süreye çıkarılmış oluyor.

 

AB ölçütleri öyle olduğu ve öyle olması  istendiği için Türkiye’de  liselerin dört yıla çıkarılmış olması  yeterli değil mi?!…

 

Dünya  ölçütleriyle  ortalama eğitim düzeyi  ilkokul dört…  olan  Türkiye’de  liselerin dört yıla çıkarılması  hem bu düzeyin yükseltilmesine  yarayacak hem de orta öğretim süresi  yönünden AB ülkeleriyle aynı sıraya gelmeyi sağlayacaktır.

Bu, tabiî önemli bir adımdır.

 

Liselerin dört yıla çıkarılması önce  mekân sorununu ortaya getiriyor.

Bu öğretim yılında 50 bin derslik yapıldığını söylüyor Sayın Bakan. Ayrıca okullar arasında  mekân bakımından geçişler olabileceğini ve bunun önlemlerini de aldıklarını söyledi Sayın Bakan.

Ancak Türkiye,  nüfus hareketleri  bakımından çok  canlı bir ülke. Değişim ve dönüşüm zamanlarında toplumların,  böyle hareketlenmesi sosyolojik bir gerçekliktir. Müfettişlik dönemlerimizde, kimi illerde (Mersin gibi…) yatırım programlarının   bu nüfus hareketliliği nedeniyle  sürekli olarak aşıldığına  ve bu duruma  yönetimin  vatandaş katkılarıyla çözüm arama gayreti içinde olduğunu görmüşüzdür. Bu durum  içerik bakımından önemli değişimleri getirmesini beklediğimiz dört yıllık liselerin yaygınlaşması sırasında  gözden uzak tutulmaması gereken  ciddi bir konudur.

 

Bu mekan sorununa ayrıca, liselerde henüz okumakta olanlarla hazırlık sınıflarında bulunanların  oluşturacağı  kitlenin  getireceği  mekan ihtiyacı da  unutulmamalıdır.

 

Çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konu da öğretmen  ihtiyacıdır.

Öğretmen yetiştiren kurumlar elinden alındığından bu yana Türkiye, öğretmen ihtiyacını hiçbir zaman  giderememiştir. Bu gidişle de gidereceğe benzemiyor. Geçtim Türkiye düzeyinde öğretmen ihtiyacının  karşılanmasından sadece İstanbul’un bile ihtiyacı karşılanamamıştır, karşılanamayacaktır.

 

Hele, örneğin İngilizce öğretmeni yönünden bu ihtiyaca bakarsanız, yabancı dil derslerinin  tüm sınıflara yayılması karşısında  ne kadar çok öğretmen ihtiyacı ile karşılaşılacağı açıkça ortaya çıkıyor. Yabancı dil öğrenilemiyor diye hazırlık sınıflarını kaldırılırken,  daha iyi düzeyde bir yabancı dil öğretimi için daha çok  öğretmene olan ihtiyaç açıktır.

 

Öğretmen ihtiyacı karşılanamayacaktır.

Üniversitenin  okullardaki öğretmen ihtiyacına göre öğretmen  adayını fakültelere alması  mümkün olamıyor. Çünkü üniversite  eğitim bakanlığının bir  kuruluşu değil ve  kendisine ona göre  çekidüzen vermeye yanaşmıyor. Üniversal  bir anlayış ve yapı içinde  öğretmen yetiştirilmesi  sorunu böylece havada kalıyor.

Dört yıllık lise bu sorunları dağ gibi yığacaktır önümüze.

 

ÖSYM  bugün, lise  son sınıfta okutulan  konulardan soru sormuyor ve  bu sorun  çözülemiyor.

Peki, dört yıllık lisede  ne olacak?

Sayın Bakan  ÖSYM’nin bu konuyu görüşeceğini söylediğinden söz etti. Bu yeter mi?

 

Liseler dört yıla çıkarılıyor ve sınav sistemi olduğu gibi duruyor.

Bunu anlamak mümkün değil!

 

Liselerin dört yıl çıkarılma kararı,  genel olarak bakıldığında tabii iyi bir karardır.

Ne ki  bu karar, salt “AB ölçütlerine uyduk işte!” demekten öte, sorunlarla dolu bir sürece hızla girdiğimizi de gösteriyor.

İnşallah yanılıyorumdur…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>