Şizoanaliz, epistemolojik-psikolojik eleştiriyi olduğu kadar, toplumsal eleştiriyi de içerir: Şizoanaliz, psikanalizi metafiziksel olarak mahkum ederse, aynı zamanda o, kapitalizmin bir yansıması ya da izdüşümü olarak da mahkum edilecektir; tarihsel- materyalist bir psikiyatri olarak şizoanaliz, bilinçdışının sentezlerine uymak için yalnızca psikanalitik öğretiyi değil, ancak genel olarak toplumsal ilişkileri de talep edecektir. Bu yüzden şizoanaliz, marxsist anlamda [...]
Eleştiri
Şiir Felsefesi Değil, Şiirn Felsefesi
Şiirin Felsefesi… Bu tanımlamayı, şiir denilen anlatım biçiminin neliğini ve nasıllığınıı somutlaştırmak için kullanıyorum. Şiirin neye dayandığı bilinmiyorsa, öteden beri kullanılan bir yazılı anlatım biçimi olarak benimsenmiş olmasıyla yetiniliyorsa şiir için, bir talihsizlik olur diye düşünüyorum. ŞİİR İÇİN ÇIKARSAMALAR ana başlığı ile yayımlanmış yazılarımda konuya ilişkin görüşlerimi açıklığa kavuşturmaya çalışmıştım. Kant, Prolegomena’sında[1] yargıları [...]
Kuyucaklı Yusuf için Yeni Yaklaşımlar
Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin, üstünde çok yazı yazılmış bir romanı. Yazarının “büyük romanı” olarak adlandırılıyor. Öte yandan “Türk edebiyatının en romantik, en lirik romanı” olarak da adlandırılıyor. Ayrıca roman, 20.yy.ın başında (1903) oluşan bir olayla başlıyor; Birinci dünya ve Balkan savaşlarının sürdüğü bir zaman dilimini kapsıyor. Yani bu zaman dilimi, yapıtın yüzyılı aşkın bir süreyi [...]
Kendiliğin Şiiri
“Dıştan bir belirlenme ile değil, kendi kendine olan etkinlik; doğrudan doğruya kendi iç itilimiyle etkin olmaya yeteneği, duyarlığın alıcılığına karşı anlığın etkin oluşu” biçiminde tanımlanıyor kendilik, kendiliğindenlik.[1] Kohut, bu alandaki yapıtlarıyla[2] konuya önce açıklık ve derinlik getirmiş, sonra da yeniden yapılanması konusundaki düşüncelerini olaylara ve kendinin yürüttüğü deneylere dayanarak kendiliğin sorunsallığının yeniden yapılandırılmasına ilişkin [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – VIII / Kültür ve Kimlik Çoksesli Şiiri Mi Dayatıyor?
Sibel Özbudun’un Antropoloji Gözüyle Sınıf, Kimlik ve Kültür Yazıları’nı[1] okuyorum. Yazar Küreselleşme ile kültür, kimlik ve sınıf kavramlarının hem biçimsel hem de içerik olarak kimi zaman anlam daralmasına, kimi zaman da anlam genişlemesine neden olduğunu; özellikle kültür ile kimlik arasındaki ilişkilerin çok ilginç boyutlar kazandığını açıklıyor. Küreselleşme, bilindiği gibi zamanın ruhu, toplu durumun dayatması [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – VII / “Şiir Satmıyor ki…”nin Üstüne Üstüne Gitmek
Kaç sözcükle konuşuyorsanız o kadarsınız demektir. Wittgensitein Şiir satmıyor… Şiir yapıtları da satmıyor… Şiire ilişkin yapıtlar satıyor mu ki? Ozanlar toplumdaki yerlerine göre değil ozanlıklarına göre mi öne çıkıyorlar sanki? Ozanın, baksı, ermiş, doktor, şaman, öncü ve toplumun lideri olduğu günlerin ne denli gerisinde kalmışız da ayrımına varamamışız, hayret! Toplumların en zor zamanlarında [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – VI / Schopenhauer, “Gençliğimizde Biz De Şiir Yazar, Şiir Okurduk” Ne Demektir? Açıklıyor
Muhsin ŞENER muhsinsener@gmail.com Şiir ve şiir yapıtları konuşulurken çok sık duyduğumuz bir cümleyi başlığa koydum: gençliğimizde biz de şiir yazar, şiir okurduk! Yani, “sen benim şimdilerde şiire ilgi duymadığıma bakma; ben de gençken, şiir yazar, şiirler okurdum; ne sanıyorsun sen?” gibi bir karşı koyma cümlesi… Şiirin salt gençlere seslenen bir şey olduğunu da açıkça ortaya [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – V / Spinoza’dan Şiire…
Şiir İçin Çıkarsamalar’ın IV.yazısı Filozofların Şiirle Ne İlişkisi Olur ki? başlığını taşıyordu. Bu yazımızda ise Spinoza’dan söz açmak istiyoruz. Bir önceki yazımızda filozofun Duyumsamanın Mantığı’dan duyumsamanın öznellikle ilişkisine örnekler verilmişti. Öznellik konusunda Spinoza’ya başvurma zorunluğu vardır. Çünkü o, öznellik konusunu “arzu insanın özüdür” diyerek “…her şey kendinde kaldığı sürece varlığını sürdürür” diye de ekliyordu. Bu [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – IV / Filozofların Şiirle Ne İlişkisi Olur Ki?
Muhsin ŞENER muhsinsener@gmail.com.tr Felsefenin şiire tahakküm ettiğini söylüyor Hilmi Yavuz. Bu savını da oryantalizm bağlantılı olarak, “Avrupa’ya ait bir felsefe geleneğinin bize ait şiir geleneği üzerinde hegemonya kurması, olsa olsa, modernleşmenin, bu ülkede bir tür oryantalizm olarak hayata geçirildiğini kanıtlayan yeni bir örnek sayılabilir, başka bir şey değil! “ biçiminde açıklıyor söz konusu yazısında. Felsefenin şiir üzerindeki bu egemenliğinin “felsefenin, akılsal ve [...]
Şiire İlişkin Çıkarsamalar – III / Deleuze Şiire Ne Getirdi?
Muhsin Şener muhsin.sener@gmail.com.tr Şiiri Yeniden Düşünmek ve Yeniden Kurmak[1] adlı yapıtımda, Gilles Deleuze’den söz etmiş ve onun genel olarak sanatı algılama, alımlama ve ifade etme konularındaki çalışmalarından örnekler vererek şiirin yeniden düşünülmesinin ve yeniden kurulmasının tabanında yatan düşünceleri irdelemeye ve Türkiye’de bu konudaki çalışmalarla birlikte değerlendirmeye çalışmıştım.[2] Bu yazımızla o tartışmayı sürdürüyoruz. Daha önce yayımlanan [...]